Yazan: İpek Şahin
Bergen filmi geçtiğimiz 04.03.2022 tarihinde vizyona girdi. Vizyona girdiği günden beri milyonlarca kişinin izlediği ve birçok kişiyi hayran bırakan, izleyenlerin etkisinden çıkamadığı bir film oldu.
Filmin yönetmen koltuğunda oturan çift, 2016 yılında evlenen Caner Alper ile Mehmet Binay, cinsel yönelimleri sebebiyle pek çok kişi tarafından linç edilmişti. Bergen filminin kısa sürede yarattığı sükse ile bu tarz homofobik hakaret ve eleştiri yapanların da ağzını kapatmış oldular. Filmin böyle bir başarı kazanmasında oyuncuların yeteneklerinin ve tecrübelerinin de payı olduğu mutlak.
Sizlere biraz da filmin başrollerinde yer alan yetenekli oyuncular hakkındaki fikirlerimden bahsetmek istiyorum. Bergen karakterini canlandıran , en az onunki kadar güzel bir sese sahip olan güzeller güzeli oyuncu Farah Zeynep Abdullah: Filmde Bergen’ni, üniversite çağındaki halinden itibaren Farah Zeynep canlandırıyor. Birçok dönem filminde yer alan Farah, Bergen rolünü hem yaşayarak oynadığını hem de izleyen milyonlarca seyirciye de yaşattığını düşünüyorum. Özellikle, filmde çoğu yerde geçen , konserde bacağından bıçaklanması, kocası tarafından dövülmesi, yüzüne kezzap fırlatılması gibi yoğun şekilde şiddet içeren sahnelerde gerçekten o acıyı yaşadığını hissettiriyor.
Bunun haricinde, şarkı söylediği sahnelerde şarkıları başarıyla seslendirmişti ve eminim ki filmi izledikten sonra herkesin, arabesk müzik dinlemeyenlerin bile, filmde geçen şarkıları severek dinlemesini sağlamıştır. Bergen'in katili aynı zamanda da kocası olan ve bunca acıyı çekmesine sebebiyet veren Halis Serbest’i, uzun yıllar hem sinema hem televizyon hem de tiyatrolarda rol alan Erdal Beşikçioğlu canlandırıyor. Erdal Beşikçioğlu’nun yıllardır bu işi yaptığı, tecrübeli bir oyuncu olduğu karakterini böylesine gerçekçi canlandırmasından belli oluyor. Bergen’in annesi Sabahat Çakır rolünde olan Tilbe Saran da rol arkadaşları gibi uzun yıllar bu sektörde çalışmış ve birçok ödül almıştır. Deneyimli oyuncu, evlat sevgisi yaşayan, onu koruyup kollayan ve küçük kızı için birçok acıya katlanmış bir anne rolünde.
Filmdeki karakterler ile gerçek hayattakilerin neredeyse birbirlerinden ayırt edilemeyecek kadar benzer olması hem filmin gerçekçiliğini arttırıyor hem de makyaj ekibinin ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor.
Filmden bahsettim ama Bergen’in hayat hikayesine değinmedim. Peki, kim bu Bergen?
Asıl adı Belgin Sarılmışer olan bu güzeller güzeli kadın, 15 Temmuz 1959 tarihinde Mersin’de 7 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçüklüğünden beri şarkı söylemeye ve enstrüman çalmaya yeteneği vardı. Küçük yaşlarında aile içerisinde yaşadıkları sorunlardan dolayı anne ve babası boşandı daha sonra annesi Belgin’i alıp Ankara’ya yerleşti. Okulundaki öğretmenleri onun yeteneğini keşfetmiş ve konservatuar okumasına teşvik etmişlerdi. Belgin konservatuar bölümünü 1.likle kazanmış ve bunun öncesinde de yoğun bir müzik eğitimi almıştı. Üniversite çağlarında okul temposundan sıkılmış ve maddi durumları kötü olduğu için PTT’de çalışıyor annesiyse terzilik yaparak para kazanıyordu. Bir gün gittiği bir gece mekanında şarkı söyleyerek kısa sürede meşhur olmuş ve okulu bırakarak “ Bergen “ ismi ile sahne sanatçılığına başlamıştı.
Yaz tatilinde, yine iş için, hayatının bundan sonrasını tamamen etkileyecek olan Adana şehrine gitti ve orada da kısa sürede meşhur oldu. Onu her gece hayranlıkla izleyen ve ona öldüresiye aşık olan Halis ile orada tanıştılar ve annesinin bütün çabalarına rağmen evlendiler.
Başlarda hayal ettiği gibi devam eden evlilikleri daha sonrasında Belgin’in hayatını kabusa döndürdü. Her gün kocası onu dövüyor ve dışarı çıkmasına izin vermiyordu. Bir gün Belgin, Halis’in zaten evli olduğunu öğrendi. Boşandılar ve Belgin sevdiği işi yapmaya devam etti. Artık büyük bir şöhrete sahipti. Hem yurt içi hem yurt dışında konserler veriyor ve birçok kadın tarafından örnek alınıyordu.
Bir süre sonra Halis onu ikna etti ve tekrar evlendiler. Fakat yine aynı film... Tekrar boşandılar ama Halis Bergen’in peşini asla bırakmadı. Bergen’in suratına kezzap fırlattı ve güzelliğini elinden aldı ama Bergen ısrarla, korkmadan şarkı söylemeye devam etti. Bacağına bıçak sapladılar, şarkılarını söylemeye devam etti. Onu annesini ve kendisini öldürmekle tehtit etti, yine şarkılarını milyonlara söylemeye devam etti. Halis dediğini yaptı 14 Ağustos 1989’da Bergen ile annesine silahlı saldırıda bulundu ve Bergen genç yaşında hayata gözlerini yumdu.
Bergen’in ölümünden sonra Halis 13 yıl hapis cezası aldı fakat iyi halden bunu 7 aya indirdiler. Annesi ise Halis’in hâlâ devam eden tehtidlerine önlem olarak Belgin’in mezarının etrafına kilitli bir kafes yaptırdı. Bergen günümüzde hala kadın cinayetlerinin bir simgesi olarak görülüyor.
Comments