Yazan: Özge Akarsu
Sony – Marvel ortaklığındaki Spider-Man serisinin üçüncü filmi No Way Home, yaklaşık iki yıllık bir bekleyişin ardından 17 Aralık 2021’de seyirci ile buluştu.
Son birkaç aydır süper kahraman severlerin merakla beklediği, hakkında teoriler ürettiği No Way Home'u ilk gününde, çok fazla spoiler ile karşılaşmadan, Beyoğlu Cine Majestic Sinemaları'nda izleme şansı yakaladım. Sinemadan uzak geçen bir senenin ardından No Way Home, çok keyifli bir iki saat yirmi sekiz dakika geçirmemi sağladı.
Daha bir ay geçmemişti ki tüm zamanların altıncı, 2021'in en yüksek kar eden filmi olmayı başaran film; genel olarak olumlu eleştiriler topladı ve IMDB'de 10 üzerinden 8.7, Rotten Tomatoes'de ise 10 üzerinden 7.9 aldı.
(2021 Aralık için geçerlidir.)
Şimdiden uyarayım, yazımız spoiler içeriyor!
Filmimiz, önceki film Far From Home'un sonundan, Mysterio'nunSpider-Man’ın gerçek kimliğini açıkladığı andan başlıyor. (hatırlamayanlar videoya göz atabilir) Kimliğin açıklanması ile birlikte Peter Parker, ailesi ve arkadaşlarının, Mysterio'nun ölümü üzerine soruşturulduğunu görüyoruz. Her ne kadar tutuksuz yargılansalar da bu durum karakterlerimizin hayatını etkiliyor. Bu noktada gerçekten iyi bir avukat olan Matt Murdock yani Daredevil, dostumuz Peter'a üzerindeki suçlamaların kalkması konusunda yardımcı oluyor. Kısa bir süre de olsa Matt Murdock'u görmek iyi geliyor!
Ardından hızlıca Peter'ı okula gönderiyoruz ve arkadaşlarıyla birlikte hayatlarının nasıl değiştiğine tanıklık ediyoruz. Liseyi bitiren dostlarımız, hızlı bir üniversiteye başvuru serüveni yaşıyorlar ancak okullar onları bir bir reddediyor hem de "son yaşanan olaylar" sebebiyle. Arkadaşları her ne kadar Peter'a, gelen redlerin ondan önemli olmadığını yansıtmaya çalışsa da Peter, her şeyin sorumlusunu kendisi olarak görüyor ve bu noktada Doctor Strange'den yardım almaya gidiyor. Doctor Strange, Wong'un uyarılarını dinlemeden, olacakları düşünmeden Peter'a yardım edecek büyüyü yapmayı kabul ediyor. Peter'ın son dakika büyüye yapmak istediği eklemeler, Strange'in yaptığı büyüyü etkiliyor ve bu bozulan sıkıntılı büyü ile birlikte paralel evrenlere merhaba demiş oluyoruz.
Paralel evrenlerin kapısı açıldıktan sonra Peter ile karşı karşıya gelen ilk kötü karakterimiz Tobey Maguire'lı Spider-Man 2'den hatırlayabileceğiniz Doctor Octopus. Devamında yine Tobeyli Spider-Man'den hatırlayabileceğiniz Willem Dafoe’in canlandırmış olduğu Norman Osborn'un, Green Goblin'i ve Sandman ile Andrew Garfield'in Spider-Man'ının karşı karşıya geldiği kötüler Lizard ve Jamie Foxx'un canlandırdığı Electro bir bir Doctor Strange'in sihirli hapishanesini boyluyor. Ardından, kötüleri kendi evrenlerine gönderirse öleceklerini fark eden Peter, Strange'i matematik kullanarak engelliyor ve -tartışmalı bir karar olsa da- kötüleri Happy'nin güvenli evine götürerek halasının da desteğiyle iyi yola çekecek çözümleri bulmaya çabalıyor.
Ne kadar uzaya çıkmış ve Thanos ile savaşmış olsa da o hala mahallemizin iyi kalpli, dost canlısı örümcek adamı.
Peter'in bu çabaları çok da olumlu bir geri dönüş göstermiyor. Green Goblin'in herkesin kafasını karıştırmasıyla beraber ortaya çıkan kaos, May halanın Peter'i korumaya çalışırken Green Goblin tarafından öldürülmesi ile son buluyor. Hepimizin adı gibi bildiği meşhur repliği ölmeden önce May haladan duyuyoruz:
''Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.''
Ardından hepimizin beklediği ama gerçekleşeceğine imkan vermediği olay oluyor: Tobey Maguire ve Andrew Garfield filme dahil oluyor. MCU Peter'ın belki de en karanlık, en dipte olduğu noktada diğer Peter Parker'lar kahramanımızı dipten çıkarıyor. Aslında ne kadar benzediklerini, hepsinin kendine göre zorlukların üstesinden geldiklerini ifade ederek hayranlar sevinsin diye filmde bulunmaktan ziyade Tom Holland'ın Peter Parker'ının karakterinin gelişmesine katkı sağlıyorlar. Artık ekranda Tobey Maguire ve Andrew Garfield'da olmasına rağmen film odağını kaybetmiyor. Tom Holland, bu noktada filmi kaliteli oyunculuğu ve diğer Spider-Man aktörleri ile arasındaki kimya sayesinde başarıya taşıyor.
Peterlarımızının iyice kaynaştığı, Tobey'nin ağlarından Gwen'in ölümüne kadar pek çok şeyi paylaştığı ve kötüleri iyileştirecek ilaçlar hazırladığı sekansın ardından sıra final savaşına geliyor. Spider-Manlarımız yardımlaşarak birer birer kötüleri hazırladıkları ilaçlar sayesinde iyileştiriyorlar.
Ardından Tom'un Spider-Man'i halasını öldüren Green Goblin ile karşı karşıya geliyor, gözü dönmüş kahramanımız onu öldürmek istese de diğer Spider-Manlar buna engel oluyor. Green Goblin'e de ilaç uygulsysrsk iyileştiriyorlar. Final savaşı, diğer Spider-Manlar için de önemli bir yere sahip diyebiliriz çünkü Tobey Maguire'nin Spider-Man'i Norman Osborne'u kurtararak, Andrew Garfield'ın Spider-Man'ı da düşmekte olan MJ'i kurararak kendi evrenlerinde başaramadıklarını başarıyorlar.
Tam da bu sıralarda Strange'in filmin başında yaptığı büyü patlak veriyor ve diğer evrenlerden Peter Parker'ı tanıyanlarbir evrende toplanmaya başlayacak iken Peter, yapabileceği en büyük fedakarlığı yaparak Strange'den herkesin onu unutacağı büyüyü yapmasını istiyor. Diğer Spider-Manlar ve arkadaşları ile vedalaştıktan sonra Strange büyüyü yapıyor ve herkes artık onu unutuyor.
Filmin sonunda yalnız kalmış bir Peter Parker görüyoruz. MJ ile yeniden konuşmak için hazırlık yapa yapa çalıştığı kafeye gidiyor ancak bu serüvende daha da iyi kavradığı arkadaşlarını korumak için onlardan kendini uzaklaştırma düşüncesi ağır basıyor ve kafeye kendini hatırlatmadan sadece bir müşteriymiş gibi girip çıkıyor. Üniversite hayatına daha büyümüş bir Peter olarak geçiş yapıyor.
Spider-Man: No Way Home, biz izleyiciye elindekilerin en iyisini veriyor, 20 yıllık Spider-Man serüvenini birleştiren bir köprü oluyor. Tüm karakterlerin belirli bir amacı varken hiçbiri seyirci çekmek için filmde bulunmuyor. Tom Holland'ın Peter Parker'ı karakter gelişimini tamamlıyor, ilk iki filmde gördüğümüz Tony Stark'a bağımlı çocuk artık büyüyor.
Bana kalırsa, kesinlikle bu kadar uzun bir bekleyişin hakkını veren bir film olmuş. İki buçuk saat boyunca filmi hiç sıkmadan izletiyor ve seyirciye bütün duyguları yaşatıyor.
Hala izlemediyseniz kesinlikle izlemenizi öneririm. İyi seyirler!
Bunu sormazsak olmaz!
Peki, sizce hangi Spider-Man?
0%Tobey Maguire
0%Andrew Garfield
0%Tom Holland
コメント